“Müzik ruhun gıdasıdır” atasözüyle giriş yapmak için hiçbir engel görmüyorum çünkü bunu açıklığa kavuşturmanın tam zamanı!


    Müzik insanların zaman zaman neşelenmesine, birkaç dakika için kendisini hayattan soyutlayıp keyif almasına yarar. Bazen de içinde bulunduğu kötü psikoloji ve negatif enerjiyle onları daha da depresif olmaya iter. Zaten her insanın hayatı da böyle git-gel’lerden ibaret değil midir?


    Müziğin duygularımıza hitap etmesinin yanı sıra, zekayı geliştirici bir etkiye de sahip olduğu yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır. O halde yaşamımızın her anında müziğe ihtiyaç olması yadsınamaz bir gerçektir.


    Yaşamın en değerli ve en özel anı olan hamilelik döneminde, annelerin bebeklerine klasik müzik dinletme çabaları (hareketli ve yüksek melodili müziklerin yorucu olabileceği düşünüldüğünden) herkesin tanık olduğu durumlardır ve doğrudur. Bebekler anne karnında her şeyi duyarlar ve bu ses dalgaları ile birlikte beyinlerinin gelişimi şekillenir.


    Kolay ve kalıcı öğrenmenin beyin alfa dalgası ortamındayken gerçekleştiği yapılan deneyler sonucu kanıtlanmıştır. Müziğin öğrenme potansiyeline katkısı da Georgi Lozanov tarafından ispat edilmiştir. Lozanov yaptığı araştırmalarda, çok özel bir müziğin, yine çok özel ritimlerle insanın beden fonksiyonlarını stressiz hale getirdiğini ve öğrenme fonksiyonunu arttırdığını savunmaktadır. Bu çok özel müzik ve çok özel ritmin ise, Barok Müzik olduğunu ispatlamıştır. Lozanov yaptığı araştırmalarda, her klasik müzik parçasının, beyin dalgalarını 8-12 Hz. aralığına düşürerek uygun alfa dalgası ortamı yaratmadığını, yalnızca 60 vuruşlu largo tempolu Barok müzik parçalarının uygun alfa ortamını yarattığını bilimsel olarak kanıtlamıştır.


    Barok müziğin bebeklerde tercih edilmesinin ana nedeni ise, tekrarlanan melodilerin sakinlik ve huzuru bozmadan sağladığı pozitif katkı ve beynin alfa ortamına uygun hale getirilmesi olarak açıklanmaktadır. Barok müziğin bebeklerin gelişimine faydalarından birkaç tanesi uzmanlar tarafından şu şekilde sıralanmaktadır:


·      Stresi yok eder.
·      Öğrenmeyi hızlandırır.
·      Hafızayı güçlendirir.
·      Konsantrasyonu arttırır.
·      Hata yapma oranını düşürür.
·      Yaratıcılığı arttırır.


    Gelişen ve değişen dünyada ise Batı’daki bazı okullar, öğrencileri için özel frekanslar içeren barok müzik eserlerini kullanarak yeni konuların hızlı öğrenilmesine ve hafızada yer etmesine imkan sağlamaktadır.