Hamileliğin ilerleyen dönemlerinde hormonların etkisiyle üretilmeye başlayan ve doğumdan sonra salınımı gerçekleşen yeni doğan bebeklerin temel besin kaynağı anne sütüdür. Bu hafta uzun bir aradan sonra yazımıza en önemli konulardan anne sütü ile devam ediyoruz.


Anne sütün her bebek için her dönemde çok özeldir Günümüzde yeni doğan bebeklerin ilk altı ay boyunca anne sütü ile beslenmesi önerilmektedir. Anne sütü bebek için en sağlıklı besin kaynağıdır. Uygun koşullarda, gereksinim duyulduğu an bebeğe verilmedir. Anne sütünde bozulma, mikrop üreme ve hastalık kaynağı olamayacağı doktorlar tarafından onaylanmıştır.


Peki, ilk altı ay bebeğin anne sütü alması sizce neden bu kadar önemli? Doktorlar ve ebeveynler bu bilinci geçtiğimiz yıllardan bu yana oldukça benimsemiştir. Bunun sebebi ise; doğumdan sonraki ilk haftada “kolostrum” adındaki süttür. Bu süt enfeksiyona karşı koruyucu yapıda olup, bağışıklık sistemini oluşturan immünglobulin IgA bakımından zengindir. Bu sütün içerisindeki madde bebeğin yeni tanıştığı dış dünyaya karşı zararlı olabilecek tüm etkenlere karşı bir kalkan vazifesi görmektedir. Güneşe çıkmadan önce sürülen güneş koruyucular örneği burada tam yerinde olacaktır. Vücudumuzu zararlı ışınlara direkt olarak maruz bırakmamak adına önlemler alıyoruz. Bebeğinizi de doğumdan sonra dış dünyaya hazırlamanızın ilk basamağı anne sütü.


Anne sütü özel yapıda, sindirimi kolay ve enfeksiyondan koruyucu nitelikte olmasına ek; pek çok uzman tarafından anne-bebek ilişkisinin sıkı sıkıya sürdürebilir olmasını psikolojik açıdan anne sütüne bağlamaktadır. Anne sütündeki protein ve mineraller inek sütüne kıyasla daha azdır. Bu da bebeğin sindirim ve böbrek faaliyetlerini zorlanmadan uygulaması sonucunu doğurmaktadır. Mineral ve protein miktarı inek sütüne kıyasla düşük olan anne sütünde, beyin ve sinir sistemi gelişimi için önemli olan yağ asitleri ise inek sütüne kıyasla sekiz kat daha fazladır.


Anne sütü ile beslenen bebeklerde yapılan araştırmalara göre; enfeksiyonel hastalıklar daha az görülmektedir. İshal, alerji, solunum yolu gibi mikrobik hastalıklar ise anne sütü ile önlenebilmektedir. Anne sütü ile beslenen bebeklerin ise beyin gelişimi ve sinir sistemleri daha gelişmiş olarak gözlenmiştir. Emzirmenin bebeğe olduğu kadar anneye de faydaları oldukça fazladır. Emziren annelerde meme ve rahim kanserine yakalanma oranı daha düşüktür. Emme hissiyle anneden salgılanan hormonlar annenin dinlenmesine ve mutlu olmasına yol açar.  Doğanın en güzel hissi hamilelik ile hem bebeğinize hem de kendinize sağlıklı ve mutlu bir yaşam kapılarını aralamak sizin elinizde.